husumet ~ خصومت
Redhouse Sözlüğü - husumet ~ خصومت maddesi. Sayfa: 851 - Sira: 8
1880 yılı, Redhouse Türkçe İngilizce sözlüğü husumet - خصومت ingilizce anlamı, خصومت - husumet osmanlıca ne demek. İngilizce osmanlıca sözlükte خصومت - husumet kelimesi nasıl geçiyor. husumet osmanlıca nasıl yazılır. husumet nedir, husumet ne demek arapca yazılışı.
خصومت means in Ottoman Turkish. What does that mean in the Ottoman language خصومت. خصومت attoman turkish I mean, خصومت What is the meaning of the word, what does it mean in turkish خصومت, Ottoman Turkish English Dictionary
خصومت ما هي الكلمات الإنجليزية تعني؟ خصومت تعني باللغة الإنجليزية. خصومت ماذا يعني في اللغة العثمانية. خصومت ماذا يعني التركي. العثماني قاموس اللغة الإنكليزية. قاموس اللغة الإنجليزية خصومت
خصومت چه کلمات انگلیسی چیست؟ خصومت به معنای انگلیسی. خصومت چه در زبان عثمانی بود. خصومت به چه معنی است ترکی. واژه نامه انگلیسی عثمانی. فارسی انگلیسی فرهنگ لغت خصومت
husumet ~ خصومت güncel sözlüklerde anlamı:
HUSUMET ::: Düşmanlık. Hasımlık. Kincilik. Zıddiyet. Çekişmek. Dâvacı olmak.
husûmet ::: (a. i.) : 1) hasımlık, düşmanlık. 2) kıskançlık, çekememezlik.
husumet ::: düşmanlık.
HUSuMET ::: Erkek vatyden (hanımına yaklaşmaktan, cimâ yapmaktan) âciz ise, Hanefîde kadın, nikâhı fesh (bozmak) için husûmet hakkına mâlik olur. (İmâm-ı Şa'rânî)
Husûmet, kalb hastalıklarındandır. Uhud gazâsında (savaşında), Resûlullah efendimiz, mübârek yüzünü yaralıyan ve mübârek dişini kıranlara lânet (bedduâ= kötü duâ) etmedi, husûmet beslemedi: "Yâ Rabbî! Bunlara hidâyet et (doğru yola kavuştur); anlamıyorlar, bilmiyorlar" diye duâ etti. "Allahü teâlâ için affedeni (bağışlayanı), Allahü teâlâ yükseltir" buyurdu. (Muhammed Hâdimî)
Kalbi dağıtan, hayâtın zevkini gideren, din mürüvvetini (güzelliğini, parlaklığını) alıp götüren, mal husûsundaki husûmet gibi zararlı hiçbir şey yoktur. (İmâm-ı Gazâlî)
Kalblerinde husûmet taşıyan insanların içi; altında ateş yanarak kaynayan tencereler gibi devamlı kaynar ve bu husûmet sebebiyle içlerinden ateş saçılır. (Hassân bin Sâbit)
Husumet :::
- Hasım olma durumu.
- Düşmanlık.
husûmet ::: düşmanlık
husumet ::: düşmanlık
husûmet ::: düşmanlık
husûmet ::: (a. i.) 1) hasımlık, düşmanlık. 2) kıskançlık, çekememezlik.
Husûmet ::: Hasım olma durumu; hasımlık; düşmanlık; (davada) karşı taraf olma
Husumet ::: Bir davanın ikamesi üzerine davacı ile müddeaaleyh arasında husule gelen vaziyeti ifade eder.
Husûmet ::: Hasım olma durumu; hasımlık; düşmanlık; (davada) karşı taraf olma
husumet ::: adavet, düşmanlık
husumet :::
HUSUMET :::