hak ~ حاق
Redhouse Sözlüğü - hak ~ حاق maddesi. Sayfa: 754 - Sira: 20
1880 yılı, Redhouse Türkçe İngilizce sözlüğü hak - حاق ingilizce anlamı, حاق - hak osmanlıca ne demek. İngilizce osmanlıca sözlükte حاق - hak kelimesi nasıl geçiyor. hak osmanlıca nasıl yazılır. hak nedir, hak ne demek arapca yazılışı.
حاق means in Ottoman Turkish. What does that mean in the Ottoman language حاق. حاق attoman turkish I mean, حاق What is the meaning of the word, what does it mean in turkish حاق, Ottoman Turkish English Dictionary
حاق ما هي الكلمات الإنجليزية تعني؟ حاق تعني باللغة الإنجليزية. حاق ماذا يعني في اللغة العثمانية. حاق ماذا يعني التركي. العثماني قاموس اللغة الإنكليزية. قاموس اللغة الإنجليزية حاق
حاق چه کلمات انگلیسی چیست؟ حاق به معنای انگلیسی. حاق چه در زبان عثمانی بود. حاق به چه معنی است ترکی. واژه نامه انگلیسی عثمانی. فارسی انگلیسی فرهنگ لغت حاق
hak ~ حاق güncel sözlüklerde anlamı:
HAK ::: (Bak: Hakk)
HaK ::: Vasat. Vasatî. Orta.
HaK ::: f. Toprak. Turab.(Hâk ol ki, Hüdâ mertebeni eyleye âli.Tâc-ı ser-i âlemdir o kim hâkk-ı kademdir.)
"); hâk ::: (a. s.) : 1) vasat, orta. hâk-ul-edme : derinin orta katı. 2, insaniyetli, mert ve yiğit adam.
hâk ::: (f. i.) : toprak.
hâk-dân-ı fena ::: (fânilik toprağı) ; dünyâ.
hâk-i beden ::: vücut toprağı.
hâik-i beyaban ::: çölün toprağı
hâk-i cenâb-ı südde-i devletmeâb ::: pâdişâhın kapısının önünde.
hâk-i kadem ::: ayak toprağı.
hâk-i mezâr ::: mezar toprağı.
hâk-i mezellet ::: horluk, düşkünlük toprağı.
hâk-i pâk ::: temiz toprak.
hâk-i pây ::: ayak toprağı, tozu.
hâk-i vatan ::: vatan toprağı.
hak ::: adalet, pay, doğruluk, emek, ücret, doğru.
hâk ::: toprak.
Hak ::: Tanrı'nın adlarından biridir. Gerçek ve adalet anlamında da kullanılır.
hâk ::: toprak , doğru , pay
hak ::: Tanrı
hak ::: doğru
hak ::: pay
hâk ::: toprak
hâk ::: (a. s.) 1) vasat, orta. hâk-ul-edme : derinin orta katı. 2, insaniyetli, mert ve yiğit adam.
Hak ::: Hukuk düzeni tarafından şahıslara tanınmış olan yetkilerdir
Hak ::: Hukuk düzeni tarafından şahıslara tanınmış olan yetkilerdir
hak ::: adalet, doğru, doğruluk, gerçek, hukuk, kazanç, kazı, pay
hâk ::: toprak
hâk ::: toprak
hak :::
HAK :::
HÂK :::