Çağdaş Sözlük

hazır ~ حاضر

Redhouse Sözlüğü - hazır ~ حاضر maddesi. Sayfa: 753 - Sira: 5

1880 yılı, Redhouse Türkçe İngilizce sözlüğü hazır - حاضر ingilizce anlamı, حاضر - hazır osmanlıca ne demek. İngilizce osmanlıca sözlükte حاضر - hazır kelimesi nasıl geçiyor. hazır osmanlıca nasıl yazılır. hazır nedir, hazır ne demek arapca yazılışı.

حاضر means in Ottoman Turkish. What does that mean in the Ottoman language حاضر. حاضر attoman turkish I mean, حاضر What is the meaning of the word, what does it mean in turkish حاضر, Ottoman Turkish English Dictionary

حاضر ما هي الكلمات الإنجليزية تعني؟ حاضر تعني باللغة الإنجليزية. حاضر ماذا يعني في اللغة العثمانية. حاضر ماذا يعني التركي. العثماني قاموس اللغة الإنكليزية. قاموس اللغة الإنجليزية حاضر

حاضر چه کلمات انگلیسی چیست؟ حاضر به معنای انگلیسی. حاضر چه در زبان عثمانی بود. حاضر به چه معنی است ترکی. واژه نامه انگلیسی عثمانی. فارسی انگلیسی فرهنگ لغت حاضر

hazır ~ حاضر güncel sözlüklerde anlamı:

HAZIR ::: Huzurda olan, göz önünde olan. Amade ve müheyya olan. Gaib olmayan. * Müstaid olan.

HAZIR ::: Hazer eden. Korkup çekinen.

hâzır ::: (a. s. c. : huzzâr, hâzırûn. hâzırin) : 1) huzurda, meydanda, gözönünde olan, bizzat bulunan. 2) yapılmış bir halde satılan, [elbise, ayakkabı gibi şeyler] fr. confeetion.

hâzır-bi-l-meclis ::: mecliste hazır olan adam.

hâzır-löp ::: 1) suda pişip kaynamış kabuklu yumurta; 2) mec. emeksiz elde edilen kazanç, [mü-en. "hâzıra"].

hâzır ü nâzir ::: her yerde bulunan ve gören [Allah].

hâzır ::: (a. s.) : hazer eden, korkup çekinen.

hâzır ::: hazırda, huzurda olan.

Hazır :::


  1. Bir iş yapmak için gereken her şeyi tamamlamış olan, anık, amade, müheyya.

  2. Belli bir işe yarayacak, kullanılacak bir duruma getirilmiş.

  3. Belirli bir biçimde yapılmış olarak satılan, alıcı bekleyen, ısmarlama karşıtı.

  4. Bu fırsattan yararlanarak
    Örnek: Hazır çıkmışken yağ ile pirinç alayım. R. N. Güntekin

hâzır ::: huzurda , hazır , huzurda olan , göz önünde olan

hazır ::: ‬huzurda

hazır ::: hazır

hazır ::: mevcut

hâzır ::: (a. s.) hazer eden, korkup çekinen.

hazır ::: amade, tayyar

HAZIR :::

Huzurda olan, göz önünde olan. Amade ve müheyya olan. Gaib olmayan. * Müstaid olan