cenaze ~ جنازه
Redhouse Sözlüğü - cenaze ~ جنازه maddesi. Sayfa: 680 - Sira: 6
1880 yılı, Redhouse Türkçe İngilizce sözlüğü cenaze - جنازه ingilizce anlamı, جنازه - cenaze osmanlıca ne demek. İngilizce osmanlıca sözlükte جنازه - cenaze kelimesi nasıl geçiyor. cenaze osmanlıca nasıl yazılır. cenaze nedir, cenaze ne demek arapca yazılışı.
جنازه means in Ottoman Turkish. What does that mean in the Ottoman language جنازه. جنازه attoman turkish I mean, جنازه What is the meaning of the word, what does it mean in turkish جنازه, Ottoman Turkish English Dictionary
جنازه ما هي الكلمات الإنجليزية تعني؟ جنازه تعني باللغة الإنجليزية. جنازه ماذا يعني في اللغة العثمانية. جنازه ماذا يعني التركي. العثماني قاموس اللغة الإنكليزية. قاموس اللغة الإنجليزية جنازه
جنازه چه کلمات انگلیسی چیست؟ جنازه به معنای انگلیسی. جنازه چه در زبان عثمانی بود. جنازه به چه معنی است ترکی. واژه نامه انگلیسی عثمانی. فارسی انگلیسی فرهنگ لغت جنازه
cenaze ~ جنازه güncel sözlüklerde anlamı:
CENAZE ::: (C.: Cenâiz) İnsan ölüsü.
cenaze ::: (a. i. c. : cenâiz) : insan ölüsü, [cinâze(=tabut) mânâsına gelir].
cinâze ::: (a. i.) : tabut.
cenaze ::: henüz gömülmeyen ölü.
CENaZE ::: Acele etmek şeytandandır. Beş şey bundan müstesnâdır. Kızını evlendirmek, borcunu ödemek, cenâze hizmetlerini çabuk yapmak, misâfiri doyurmak, bir günâh işleyince derhal tövbe etmek. (Hadîs-i şerîf-Eşi'at-ül-Lemeât)
Cenâzeyi kırk adım taşıyanın kırk büyük günâhı affolur. (Hadîs-i şerîf-Künûz-üd-Dekâik)
Cenâzeye ve cenâze çıkan yere siyah örtü örtmek ve siyah giyinmek câiz değildir. (Kâdı Hindî)
CENaZE ::: Acele etmek şeytandandır. Beş şey bundan müstesnâdır. Kızını evlendirmek, borcunu ödemek, cenâze hizmetlerini çabuk yapmak, misâfiri doyurmak, bir günâh işleyince derhal tövbe etmek. (Hadîs-i şerîf-Eşi'at-ül-Lemeât)
Cenâzeyi kırk adım taşıyanın kırk büyük günâhı affolur. (Hadîs-i şerîf-Künûz-üd-Dekâik)
Cenâzeye ve cenâze çıkan yere siyah örtü örtmek ve siyah giyinmek câiz değildir. (Kâdı Hindî)
cinâze ::: tabut
cenaze ::: henüz gömülmeyen ölü , insan ölüsü
cinâze ::: tabut
cenaze ::: (a. i. c. : cenâiz) insan ölüsü, [cinâze(=tabut) mânâsına gelir].
cinâze ::: (a. i.) tabut.
CENAZE :::