Çağdaş Sözlük

cul ~ جل

Redhouse Sözlüğü - cul ~ جل maddesi. Sayfa: 667 - Sira: 10

1880 yılı, Redhouse Türkçe İngilizce sözlüğü cul - جل ingilizce anlamı, جل - cul osmanlıca ne demek. İngilizce osmanlıca sözlükte جل - cul kelimesi nasıl geçiyor. cul osmanlıca nasıl yazılır. cul nedir, cul ne demek arapca yazılışı.

جل means in Ottoman Turkish. What does that mean in the Ottoman language جل. جل attoman turkish I mean, جل What is the meaning of the word, what does it mean in turkish جل, Ottoman Turkish English Dictionary

جل ما هي الكلمات الإنجليزية تعني؟ جل تعني باللغة الإنجليزية. جل ماذا يعني في اللغة العثمانية. جل ماذا يعني التركي. العثماني قاموس اللغة الإنكليزية. قاموس اللغة الإنجليزية جل

جل چه کلمات انگلیسی چیست؟ جل به معنای انگلیسی. جل چه در زبان عثمانی بود. جل به چه معنی است ترکی. واژه نامه انگلیسی عثمانی. فارسی انگلیسی فرهنگ لغت جل

cul ~ جل güncel sözlüklerde anlamı:

CUL ::: f. Çaylak.

CUL ::: (C.: Ecvâl) Akıl. * Rey. * Kuyu duvarı. Aşağısından yukarısına kadar kuyunun taraflarından her bir tarafı.

celi ::: (a. s.) : büyük, ulu. (bkz. : celîl).

cüll ::: (a. i.) : çul.

cüllâb ::: (f. i.) : gülsuyu, (bkz. : cülâb).

cüllâh, cülleh ::: (a. i.) : çul dokuyan, çulha.

cüllâs ::: (a. s. câlis'in c.) : cülus edenler, oturanlar.

cüllenâr, cülnâr ::: (a. i.) : gülnar, narçiçeği.

cülmûd ::: (a. i.) : kaya.

cülmüd ::: (a. i.) : sesi kuvvetli olan kimse.

cülnâr ::: (a. i.) : (bkz. : gül-nâr).

cülûd ::: (a. i. cild'in c.) : hayvan derileri.

cülûs ::: (a. i.) : 1) oturma. 2) tahta çıkma.

cülûs-i hümâyûn ::: pâdişâhın tahta çıkması.

cülüsiyye ::: (a. i.) : 1) tahta çıkanlar için söylenmiş şiir veya yazılmış yazı. 2) hükümdarın ilk tahta çıktığı gün verdiği bahşiş.

"); cümâde ::: (a. i.) : arabî aylarının beşinci ve altıncısının adı.

cümâd-el-âhire ::: (a. b. i.) : arabî aylarının altıncısı, (bkz. : cemâ-zi-yel-âhir).

cûmâd-el-ûlâ ::: (a. b. i.) : arabî aylarının beşincisi, (bkz. : cemâ-zi-yel-evvel).

cul ::: çaylak , akıl , rey , kuyu duvarı , aşağısından yukarısına kadar kuyunun taraflarından her bir tarafı

celi ::: (a. s.) büyük, ulu. (bkz. : celîl).

CUL :::

(C.: Ecvâl) Akıl. * Rey. * Kuyu duvarı. Aşağısından yukarısına kadar kuyunun taraflarından her bir tarafı