sevab ~ ثواب
Redhouse Sözlüğü - sevab ~ ثواب maddesi. Sayfa: 631 - Sira: 6
1880 yılı, Redhouse Türkçe İngilizce sözlüğü sevab - ثواب ingilizce anlamı, ثواب - sevab osmanlıca ne demek. İngilizce osmanlıca sözlükte ثواب - sevab kelimesi nasıl geçiyor. sevab osmanlıca nasıl yazılır. sevab nedir, sevab ne demek arapca yazılışı.
ثواب means in Ottoman Turkish. What does that mean in the Ottoman language ثواب. ثواب attoman turkish I mean, ثواب What is the meaning of the word, what does it mean in turkish ثواب, Ottoman Turkish English Dictionary
ثواب ما هي الكلمات الإنجليزية تعني؟ ثواب تعني باللغة الإنجليزية. ثواب ماذا يعني في اللغة العثمانية. ثواب ماذا يعني التركي. العثماني قاموس اللغة الإنكليزية. قاموس اللغة الإنجليزية ثواب
ثواب چه کلمات انگلیسی چیست؟ ثواب به معنای انگلیسی. ثواب چه در زبان عثمانی بود. ثواب به چه معنی است ترکی. واژه نامه انگلیسی عثمانی. فارسی انگلیسی فرهنگ لغت ثواب
sevab ~ ثواب güncel sözlüklerde anlamı:
SEVAB ::: Hayır. Hayırlı iş. Allah (C.C.) tarafından mükâfatlandırılacak doğruluk ve iyilik karşılığı. Allah'ın (C.C.) rızasını kazanmağa mahsus iyi amel.
sevâb ::: (a. i.) : 1) Allah tarafından mükâfatlandırılan hareket. 2) hayırlı hareket, hayır işleme.
sevvâb ::: (a. s. ve i.) : esvap satan, elbiseci.
sevvâm ::: (a. i. sâmme'nin c.) : (yılan, akrep gibi) zehirli hayvanlar.
SEVaB ::: Benim şerîkim (ortağım) yoktur. Başkasını bana şerik eden, sevaplarını ondan istesin... (Hadîs-i kudsî-Mektûbât-ı Ma'sûmiyye)
Ümmetimin arasında fitne (ve) fesâd yayıldığı zaman, sünnetime sarılana yüz şehîd sevâbı vardır. (Hadîs-i şerîf-Taberânî)
Allahü teâlâ, dünyâda iyilik ve ibâdet yapanlara sevâb vereceğini vâd etmiştir. İyilik ve ibâdet yapana âhirette sevâb verilmesi, vâcib ve lâzım değildir. Allahü teâlâ lutf ederek, merhamet ederek, bunlara âhirette sevâb vereceğini vâd etmiştir. Allahü teâlâ vâdinden dönmez. Muhakkak yapar. (Muhammed Hâdimî)
Sâlih amellerin sevâbını bütün mü'minlerin rûhuna hediye etmek iyi ve makbûldür. Herbirine ayrı sevab ulaşır. Hakkında hediye etmek için niyet edilip okunan ve hediye edilen meyyitin, sevâbı hiç eksilmez. (Muhammed Ma'sûm Fârûkî)
sevâb ::: hayır , sevap , hayırlı iş , c
savâb ::: doğru , dürüstlük
savâb ::: doğru
savâb ::: dürüstlük
sevâb ::: sevap
sevâb ::: hayır
sevâb ::: iyilik
sevâb ::: (a. i.) 1) Allah tarafından mükâfatlandırılan hareket. 2) hayırlı hareket, hayır işleme.
sevvâb ::: (a. s. ve i.) esvap satan, elbiseci.
sevvâm ::: (a. i. sâmme'nin c.) (yılan, akrep gibi) zehirli hayvanlar.
SEVAB :::