Çağdaş Sözlük

ebdal ~ ابطال

Redhouse Sözlüğü - ebdal ~ ابطال maddesi. Sayfa: 10 - Sira: 36

1880 yılı, Redhouse Türkçe İngilizce sözlüğü ebdal - ابطال ingilizce anlamı, ابطال - ebdal osmanlıca ne demek. İngilizce osmanlıca sözlükte ابطال - ebdal kelimesi nasıl geçiyor. ebdal osmanlıca nasıl yazılır. ebdal nedir, ebdal ne demek arapca yazılışı.

ابطال means in Ottoman Turkish. What does that mean in the Ottoman language ابطال. ابطال attoman turkish I mean, ابطال What is the meaning of the word, what does it mean in turkish ابطال, Ottoman Turkish English Dictionary

ابطال ما هي الكلمات الإنجليزية تعني؟ ابطال تعني باللغة الإنجليزية. ابطال ماذا يعني في اللغة العثمانية. ابطال ماذا يعني التركي. العثماني قاموس اللغة الإنكليزية. قاموس اللغة الإنجليزية ابطال

ابطال چه کلمات انگلیسی چیست؟ ابطال به معنای انگلیسی. ابطال چه در زبان عثمانی بود. ابطال به چه معنی است ترکی. واژه نامه انگلیسی عثمانی. فارسی انگلیسی فرهنگ لغت ابطال

ebdal ~ ابطال güncel sözlüklerde anlamı:

EBDAL ::: (Bedil veya Bedel. C.) Evliyâdan, ziyâde nuraniyyet kazanmış olanlar. Evliyâ zümresinden bir cemaat. Arapçada halkın lüzumlu işlerinin tasarrufuna memur bir cemaata denir. (Mâsivâ alâkasından mücerret ve Cenab-ı Hakk'ın muhabbetinde fâni ve müstağrak olan zâtlar. O.S.)

ebdâl ::: (a. i. ve s.) : 1) dünyâ ile ilgisini kesip, Allah’a bağlanmış olan, derviş, [evliyadan 70 kişilik bir cemâat veya zümreye verilmiş bir addır. Efganistan'da bir Türk topluluğunun, Anadolu'da göçebe bir halkın adıdır. Aşırı Alevî olup kendilerine "Seyyid Gazi yetimleri", büyüklerine de "dede" derlerdi]. 2) aptal, şaşkın, alık, ahmak, budala [kelime, müfret gibi kullanılır; aslında "bedii" in cemidir].

ebtâl ::: (a. s. batt&Tın c.) : yiğitler, doğuşken erler.

ibtâl ::: (a. i.) : 1) boş, hükümsüz bırakma, bırakılma, bozma : boşa çıkarma. 2) lâğvetme, feshetme.

EBDaL ::: Ümmetim arasında her zaman kırk kişi bulunur. Bunların kalbleri İbrâhim'in (aleyhisselâm) kalbi gibidir. Allahü teâlâ onların sebebi ile kullarından belâları giderir. Bunlara Ebdâl denir. Onlar bu dereceye namaz ve oruç ile erişmediler. İbn-i Mes'ûd radıyallahü anh; "Yâ Resûlallah! Ne ile bu dereceye ulaştılar?" diye sorunca; "Cömertlikle ve müslümanlara nasîhat etmekle eriştiler" buyurdu. (Hadîs-i şerîf-Hilyet-ül-Evliyâ)

Ebdâllerin sayısının yedi, kırk veya yetmiş olduğu bildirilmiştir. (Seyyid Şerîf Cürcânî)

Ebdâllerin makâmını istiyen kimsenin hâlini düzeltmesi, nefsine uymaması lâzımdır. (Behâeddîn-i Buhârî)

EBED

ibtâl ::: geçersiz kılma , kaldırma , bozma

ebdâl ::: derviş , abdal

ebtal ::: yiğitler , cesurlar , döğüşken erler , insanın böğrü , en boş , boşuboşuna , çok batıl

ebdâl ::: ‬derviş

ebdâl ::: abdal

ibtâl ::: ‬geçersiz kılma

ibtâl ::: kaldırma

ibtâl ::: bozma

ebdâl ::: (a. i. ve s.) 1) dünyâ ile ilgisini kesip, Allah’a bağlanmış olan, derviş, [evliyadan 70 kişilik bir cemâat veya zümreye verilmiş bir addır. Efganistan'da bir Türk topluluğunun, Anadolu'da göçebe bir halkın adıdır. Aşırı Alevî olup kendilerine

ebtâl ::: (a. s. batt&Tın c.) yiğitler, doğuşken erler.

ibtâl ::: (a. i.) 1) boş, hükümsüz bırakma, bırakılma, bozma : boşa çıkarma. 2) lâğvetme, feshetme.

EBDAL :::

(Bedil veya Bedel. C.) Evliyâdan, ziyâde nuraniyyet kazanmış olanlar. Evliyâ zümresinden bir cemaat. Arapçada halkın lüzumlu işlerinin tasarrufuna memur bir cemaata denir. (Mâsivâ alâkasından mücerret ve Cenab-ı Hakk'ın muhabbetinde fâni ve müstağrak olan zâtlar. O.S.)