Çağdaş Sözlük

telvih ~ تلویح

Redhouse Sözlüğü - telvih ~ تلویح maddesi. Sayfa: 590 - Sira: 8

1880 yılı, Redhouse Türkçe İngilizce sözlüğü telvih - تلویح ingilizce anlamı, تلویح - telvih osmanlıca ne demek. İngilizce osmanlıca sözlükte تلویح - telvih kelimesi nasıl geçiyor. telvih osmanlıca nasıl yazılır. telvih nedir, telvih ne demek arapca yazılışı.

تلویح means in Ottoman Turkish. What does that mean in the Ottoman language تلویح. تلویح attoman turkish I mean, تلویح What is the meaning of the word, what does it mean in turkish تلویح, Ottoman Turkish English Dictionary

تلویح ما هي الكلمات الإنجليزية تعني؟ تلویح تعني باللغة الإنجليزية. تلویح ماذا يعني في اللغة العثمانية. تلویح ماذا يعني التركي. العثماني قاموس اللغة الإنكليزية. قاموس اللغة الإنجليزية تلویح

تلویح چه کلمات انگلیسی چیست؟ تلویح به معنای انگلیسی. تلویح چه در زبان عثمانی بود. تلویح به چه معنی است ترکی. واژه نامه انگلیسی عثمانی. فارسی انگلیسی فرهنگ لغت تلویح

telvih ~ تلویح güncel sözlüklerde anlamı:

TELViH ::: Açıklamak. * Zâhir ve aşikâre kılmak. * Susuzluktan insanın çehresi bozulmak. * Bir şeyi ateşle kızdırmak. Güneş veya ateşin sıcaklığı bir nesnenin rengini değiştirmek. * Posa hâline getirmek. * Kocamak. Saç ağarması. * Almak. * İşaret etmek. * Edb: Lüzumlu şeylerden bahsetmek suretiyle olan kinâye. Meselâ: Filâncanın mutfağında çok odun sarf olunur denildiği zaman, bundan, mutfakta çok yemek pişirildiğine, ev sahibinin cömertliğine ve misafirin çokluğuna intikal edilir.

telvîh ::: (a. i. c. : telvîhât) : 1) açıklama. 2) ed. lüzumlu şeylerden bahsetmek suretiyle olan kinaye ["filancanın mutfağında çok odun sarfolunur" denildiği zaman bundan mutvak-ta çok yemek piştiğine, ev sahibinin cömertliğine ve misafirinin çokluğuna intikal edilir] . 3) posa hâline getirme.

telvih ::: açıklama, kinayeli söyleyiş.

telvîh ::: kinaye yoluyla işaret etme

telvih ::: açıklama , kinayeli söyleyiş , açıklamak , zahir ve aşikare kılmak , susuzluktan insanın çehresi bozulmak , bir şeyi ateşle kızdırmak , güneş veya ateşin sıcaklığı bir nesnenin rengini değiştirmek , posa haline getirmek , kocamak , saç ağarması , almak , işaret etmek , edb: lüzumlu şeylerden bahsetmek suretiyle olan kinaye , mesela: filancanın mutfağında çok odun sarf olunur denildiği zaman , bundan , mutfakta çok yemek pişirildiğine , ev sahibinin cömertliğine ve misafirin çokluğuna intikal edilir

telvîh ::: (a. i. c. : telvîhât) 1) açıklama. 2) ed. lüzumlu şeylerden bahsetmek suretiyle olan kinaye [

TELVİH :::

Açıklamak. * Zâhir ve aşikâre kılmak. * Susuzluktan insanın çehresi bozulmak. * Bir şeyi ateşle kızdırmak. Güneş veya ateşin sıcaklığı bir nesnenin rengini değiştirmek. * Posa hâline getirmek. * Kocamak. Saç ağarması. * Almak. * İşaret etmek. * Edb: Lüzumlu şeylerden bahsetmek suretiyle olan kinâye. Meselâ: Filâncanın mutfağında çok odun sarf olunur denildiği zaman, bundan, mutfakta çok yemek pişirildiğine, ev sahibinin cömertliğine ve misafirin çokluğuna intikal edilir.