TEşKiL ::: Vücud vermek. Suretlendirmek. Şekil vermek. Meydana getirmek. * Atın iki önayağı ve art ayağının birisinin beyaz olması.

teşkil ::: (a. sakl'den) : ağırlaştırma, ağırlaştırılma; ağırlığını artırma; ağırlığı artırılma.

teskini ::: (a. i. sakm'dan) : 1) hasta etme. 2) sakîm, bozuk, yanlış eksik sayma.

teşkil ::: (a. sekl'den. c. : teşkilât) : 1) bir şeye şekil, suret verme. 2) meydana getirme. 3) *yapım, kuruluş, fr. formatlon.

teşkil ::: biçimlendirme, oluşturma.

Teşkil :::

1. Oluşturma, ortaya çıkarma, meydana getirme
   Örnek: Daha düne kadar teşkiline o kadar şiddetle karşı koyduğu bir teşebbüse şimdi neden kendisini önayak etmek istiyordu. Y. K. Karaosmanoğlu


2. Oluşum.


3. Örgütleme.

teşkîl ::: şekillendirme , oluşturma

teşkil ::: meydana getirme , şekil verme , biçimlendirme , oluşturma , vücud vermek , suretlendirmek , şekil vermek , meydana getirmek , atın iki önayağı ve art ayağının birisinin beyaz olması

teşkîl ::: ‬şekillendirme

teşkîl ::: oluşturma

teşkîl ::: kurma

teşkil ::: (a. sekl'den. c. : teşkilât) 1) bir şeye şekil, suret verme. 2) meydana getirme. 3) *yapım, kuruluş, fr. formatlon.

teşkil ::: oluşum

TEŞKİL :::