tahmid ~ تحمید
Redhouse Sözlüğü - tahmid ~ تحمید maddesi. Sayfa: 510 - Sira: 12
1880 yılı, Redhouse Türkçe İngilizce sözlüğü tahmid - تحمید ingilizce anlamı, تحمید - tahmid osmanlıca ne demek. İngilizce osmanlıca sözlükte تحمید - tahmid kelimesi nasıl geçiyor. tahmid osmanlıca nasıl yazılır. tahmid nedir, tahmid ne demek arapca yazılışı.
تحمید means in Ottoman Turkish. What does that mean in the Ottoman language تحمید. تحمید attoman turkish I mean, تحمید What is the meaning of the word, what does it mean in turkish تحمید, Ottoman Turkish English Dictionary
تحمید ما هي الكلمات الإنجليزية تعني؟ تحمید تعني باللغة الإنجليزية. تحمید ماذا يعني في اللغة العثمانية. تحمید ماذا يعني التركي. العثماني قاموس اللغة الإنكليزية. قاموس اللغة الإنجليزية تحمید
تحمید چه کلمات انگلیسی چیست؟ تحمید به معنای انگلیسی. تحمید چه در زبان عثمانی بود. تحمید به چه معنی است ترکی. واژه نامه انگلیسی عثمانی. فارسی انگلیسی فرهنگ لغت تحمید
tahmid ~ تحمید güncel sözlüklerde anlamı:
TAHMiD ::: (Hamd. den) Hamdetmek. * Medhetmek, övmek. * Elhamdülillâh" kelâmının mânasını ifade etmek.
tahmîd ::: (a. i. hamd'den. c. : tahmîdât) : hamdetme, elhamdülillah deme, şükretme.
tahmid ::: hamdetme.
TAHMiD ::: Farz namazdan sonra otuz üç tesbîh (sübhânallah) otuz üç tahmîd, otuz üç tekbîr (Allahü ekber) ve bir de tehlîl (Lâ ilâhe illallahü vahdehü lâ şerîke leh, lehül mülkü ve lehül-hamdü yuhyî ve yümît ve hüve alâ külli şey'in kadîr) söyleyiniz. (Hadîs-i şerîf-Mektûbât-ı Rabbânî, Sahîh-i Müslim)
Onlar ki, Allahü teâlânın celâlini (büyüklüğünü) zikr eder, O'nu tesbîh, tekbîr ve tahmîd eder. (Yâni sübhânallah, Elhamdülillah ve Allahü ekber derler). Bunların tesbîh ve tahmîdleri, Arş-ı a'zamın etrâfını dolaşır, arı vızıltısı gibi ses çıkararak sâhiblerini ararlar. Allah katında dâimâ zikredilmeyi ve zikre vesîle olan şeyin kaybolmamasını sevmez misiniz? (Hadîs-i şerîf-İbn-i Mâce)
Namazların sonunda, tesbih, tahmîd ve tekbirleri okumak, sonra duâ etmek ve duâ ederken iki eli kaldırmak müstehâbdır. Peygamber efendimiz, farzı kılınca! "Allahümme entesselâm ve minkesselâm tebârekte yâ zel celâli velikrâm" diyecek kadar oturup, fazla oturmaz, hemen sünnet kılardı. Âyet-el-kürsî ile tesbîhâtı yâni tesbîh, tahmîd ve tekbîri, farz ile sünnet arasında okumazdı. Bunları, sünnetten sonra okumak, farzdan sonra okumak sevâbını hâsıl eder. (Şernblâlî, Tahtâvî)
Tesbîh, tahmîd, tekbîr, Kur'ân-ı kerîm, hadîs-i şerîf ve Allahü teâlânın emir ve yasaklarını, dînî hükümlerini bildiren fıkıh kitablarını okumak çok sevâbdır. (Abdullah-i Mûsulî)
tahmid ::: övmek
tahmîd ::: (a. i. hamd'den. c. : tahmîdât) hamdetme, elhamdülillah deme, şükretme.
TAHMİD :::