Çağdaş Sözlük

tecavüz ~ تجاوز

Redhouse Sözlüğü - tecavüz ~ تجاوز maddesi. Sayfa: 496 - Sira: 20

1880 yılı, Redhouse Türkçe İngilizce sözlüğü tecavüz - تجاوز ingilizce anlamı, تجاوز - tecavüz osmanlıca ne demek. İngilizce osmanlıca sözlükte تجاوز - tecavüz kelimesi nasıl geçiyor. tecavüz osmanlıca nasıl yazılır. tecavüz nedir, tecavüz ne demek arapca yazılışı.

تجاوز means in Ottoman Turkish. What does that mean in the Ottoman language تجاوز. تجاوز attoman turkish I mean, تجاوز What is the meaning of the word, what does it mean in turkish تجاوز, Ottoman Turkish English Dictionary

تجاوز ما هي الكلمات الإنجليزية تعني؟ تجاوز تعني باللغة الإنجليزية. تجاوز ماذا يعني في اللغة العثمانية. تجاوز ماذا يعني التركي. العثماني قاموس اللغة الإنكليزية. قاموس اللغة الإنجليزية تجاوز

تجاوز چه کلمات انگلیسی چیست؟ تجاوز به معنای انگلیسی. تجاوز چه در زبان عثمانی بود. تجاوز به چه معنی است ترکی. واژه نامه انگلیسی عثمانی. فارسی انگلیسی فرهنگ لغت تجاوز

tecavüz ~ تجاوز güncel sözlüklerde anlamı:

TECAVüZ ::: Haddini aşma. Söz veya hareketle ileri gitme. * Aleyhine hareket etme. * Zorlama. * Geçme. * Sataşma, saldırma, sarkıntılık.

tecâvüz ::: (a. i. cevâz'dan. c. : tecâvüzât) : 1) ötesine geçme, sınırı aşma, atlama. 2) saldırma, sataşma, sarkıntılık. 3) el uzatma, başkasının hakkına dokunma.

tecâvüz ::: (a. i. cevâz'dan. c. : tecâvüzât) : 1) ötesine geçme, sınırı aşma, atlama. 2) saldırma, sataşma, sarkıntılık. 3) el uzatma, başkasının hakkına dokunma.

tecâvüz ::: sınırı aşma, saldırma.

Tecavüz ::: 1.Ötesine geçme, sınırı aşma 2.Saldırı

Tecavüz :::


  1. Hücum etme, saldırma, saldırı, saldırış
    Örnek: Çekler bir Alman tecavüzü karşısında mutlaka silaha sarılacaklardır. Y. K. Karaosmanoğlu

  2. Namusuna saldırma, sarkıntılık.

  3. Başkasının hakkına el uzatma.

  4. Aşma, ötesine geçme.

  5. taşkınlık, saldırı. ~ ün (müdâhalenin) men'i da ‘vâsi: taşkınlığın, elatmanın giderilmesi arancı, dilemi.

tecâvüz ::: saldırma , haddini aşma , sataşma , sınırı geçme

tecâvüz ::: ‬haddini aşma

tecâvüz ::: sınırı geçme

tecâvüz ::: sarkıntılık etme

tecâvüz ::: (a. i. cevâz'dan. c. : tecâvüzât) 1) ötesine geçme, sınırı aşma, atlama. 2) saldırma, sataşma, sarkıntılık. 3) el uzatma, başkasının hakkına dokunma.

tecâvüz ::: (a. i. cevâz'dan. c. : tecâvüzât) 1) ötesine geçme, sınırı aşma, atlama. 2) saldırma, sataşma, sarkıntılık. 3) el uzatma, başkasının hakkına dokunma.

tecavüz ::: saldırı, sarkıntılık

TECAVÜZ :::

Haddini aşma. Söz veya hareketle ileri gitme. * Aleyhine hareket etme. * Zorlama. * Geçme. * Sataşma, saldırma, sarkıntılık