Çağdaş Sözlük

pervaz ~ پرواز

Redhouse Sözlüğü - pervaz ~ پرواز maddesi. Sayfa: 445 - Sira: 1

1880 yılı, Redhouse Türkçe İngilizce sözlüğü pervaz - پرواز ingilizce anlamı, پرواز - pervaz osmanlıca ne demek. İngilizce osmanlıca sözlükte پرواز - pervaz kelimesi nasıl geçiyor. pervaz osmanlıca nasıl yazılır. pervaz nedir, pervaz ne demek arapca yazılışı.

پرواز means in Ottoman Turkish. What does that mean in the Ottoman language پرواز. پرواز attoman turkish I mean, پرواز What is the meaning of the word, what does it mean in turkish پرواز, Ottoman Turkish English Dictionary

پرواز ما هي الكلمات الإنجليزية تعني؟ پرواز تعني باللغة الإنجليزية. پرواز ماذا يعني في اللغة العثمانية. پرواز ماذا يعني التركي. العثماني قاموس اللغة الإنكليزية. قاموس اللغة الإنجليزية پرواز

پرواز چه کلمات انگلیسی چیست؟ پرواز به معنای انگلیسی. پرواز چه در زبان عثمانی بود. پرواز به چه معنی است ترکی. واژه نامه انگلیسی عثمانی. فارسی انگلیسی فرهنگ لغت پرواز

pervaz ~ پرواز güncel sözlüklerde anlamı:

PERVAZ ::: f. Kanat açmak, uçmak. Uçan, uçucu. * Nur. * Karargâh. * Saçmak. * Hücre. * Saçak. * Ayna. Dolap. * İnce, uzun tahta. * Uçan, uçucu gibi mânâlara gelerek birleşik kelimeler yapılır.

pervâz ::: (f. i.) : 1) uçma, uçuş. (bkz : tayerân). 2) saçak [dam ve elbisede] . 3) hücre. 4) ayna. 5) dolap. 6) aynalı ince uzun tahta.

-pervâz ::: (f. s.) : "uçan, uçucu" mânâlariyle "birleşik kelimeler yapar. Bâlâ-pervâz (yüksekten uçan) : atıp tutan. Bülend-pervâz : iddiacı, inatçı. gibi.

pervâz ::: uçuş.

Pervaz :::


  1. Kapı, pencere vb. yerlerin kenarlarına geçirilen ensiz parça
    Örnek: Pencerenin pervazına oturup tekrar gökyüzüne baktım. S. F. Abasıyanık

  2. Giysilerin yaka, kol, etek vb. yerlerine veya kumaştan yapılmış diğer eşyaların kenarlarına geçirilmiş, dar, uzun parça.

  3. Cilt kapağının iç tarafına konulan deri parçası.

  4. Uçuş.

  5. (Mimarlık) Kapı ve pencerelerde silmeli kenarlık.

pervâz ::: uçma , saçak , uçmak , kanat açmak , uçan

pervaz ::: ‬uçma

pervaz ::: saçak

pervâz ::: (f. i.) 1) uçma, uçuş. (bkz : tayerân). 2) saçak [dam ve elbisede] . 3) hücre. 4) ayna. 5) dolap. 6) aynalı ince uzun tahta.

-pervâz ::: (f. s.) uçan, uçucu

pervaz ::: çerçeve

PERVAZ :::

f. Kanat açmak, uçmak. Uçan, uçucu. * Nur. * Karargâh. * Saçmak. * Hücre. * Saçak. * Ayna. Dolap. * İnce, uzun tahta. * Uçan, uçucu gibi mânâlara gelerek birleşik kelimeler yapılır