erbab ~ ارباب
Redhouse Sözlüğü - erbab ~ ارباب maddesi. Sayfa: 59 - Sira: 27
1880 yılı, Redhouse Türkçe İngilizce sözlüğü erbab - ارباب ingilizce anlamı, ارباب - erbab osmanlıca ne demek. İngilizce osmanlıca sözlükte ارباب - erbab kelimesi nasıl geçiyor. erbab osmanlıca nasıl yazılır. erbab nedir, erbab ne demek arapca yazılışı.
ارباب means in Ottoman Turkish. What does that mean in the Ottoman language ارباب. ارباب attoman turkish I mean, ارباب What is the meaning of the word, what does it mean in turkish ارباب, Ottoman Turkish English Dictionary
ارباب ما هي الكلمات الإنجليزية تعني؟ ارباب تعني باللغة الإنجليزية. ارباب ماذا يعني في اللغة العثمانية. ارباب ماذا يعني التركي. العثماني قاموس اللغة الإنكليزية. قاموس اللغة الإنجليزية ارباب
ارباب چه کلمات انگلیسی چیست؟ ارباب به معنای انگلیسی. ارباب چه در زبان عثمانی بود. ارباب به چه معنی است ترکی. واژه نامه انگلیسی عثمانی. فارسی انگلیسی فرهنگ لغت ارباب
erbab ~ ارباب güncel sözlüklerde anlamı:
ERBAB ::: f. Ulu, ulvi, âlâ. * Reis, başkan, şef.
ERBAB ::: (Rab. C.) Sahipler. * Rabler, Terbiyeciler. * Bâtıl ilâhlar. * Türkçede diğer bir mânası: Maharet sahibi, elinden iyi iş çıkan kimse. Bir işin ehli.
erbâb ::: (f. i.) : ulu , reis, başkan.
erbâb ::: (a. s. rabb'in c.) : 1) sâhibler, mâlikler. 2) [müfret olarak kullanılır] ehil, muktedir, becerikli; lâyık.
erbâb-ı denâet ::: alçak kimseler.
erbâb-ı dil ::: gönül adamları, (bkz. : ehl-i dil).
erbâb-ı garaz ::: garaz sahipleri; kötü niyetliler.
erbâb-ı himmet ::: himmet sahipleri, birşey yapmak istiyenler.
erbâb-ı mesâlih ::: işi olanlar, iş tâkibec'enler. (bkz. : eshâb-ı mesâlih).
erbâb-ı nücûm ::: astrologlar, yıldızlara bakıp da talih bildirenler.
erbâb-ı sabâhat ü zarafet ::: güzel ve zarif kimseler.
erbâb-ı vefa ::: vefa sahipleri; vefalı kimseler.
erbâb-ı zahir ::: kâinatın mâhiyetini, ancak dış yüziyle görenler, şeriatçılar.
irbâb ::: (a. i.) : bir verde devamlı olarak kalma.
erbâb ::: sahipler, becerikliler, terbiyeciler.
erbâb ::: sahipler , başkan , terbiyeciler , sahip
erbâb ::: sahip
erbâb ::: başkan
erbâb ::: usta
erbâb ::: (f. i.) ulu , reis, başkan.
irbâb ::: (a. i.) bir verde devamlı olarak kalma.
Erbâb ::: Ehil; becerikli; muktedir; yetenekler; sahipler; malikler
Erbâb ::: Ehil; becerikli; muktedir; yetenekler; sahipler; malikler
erbab :::
ERBAB :::