beyyine ~ بینه
Redhouse Sözlüğü - beyyine ~ بینه maddesi. Sayfa: 426 - Sira: 27
1880 yılı, Redhouse Türkçe İngilizce sözlüğü beyyine - بینه ingilizce anlamı, بینه - beyyine osmanlıca ne demek. İngilizce osmanlıca sözlükte بینه - beyyine kelimesi nasıl geçiyor. beyyine osmanlıca nasıl yazılır. beyyine nedir, beyyine ne demek arapca yazılışı.
بینه means in Ottoman Turkish. What does that mean in the Ottoman language بینه. بینه attoman turkish I mean, بینه What is the meaning of the word, what does it mean in turkish بینه, Ottoman Turkish English Dictionary
بینه ما هي الكلمات الإنجليزية تعني؟ بینه تعني باللغة الإنجليزية. بینه ماذا يعني في اللغة العثمانية. بینه ماذا يعني التركي. العثماني قاموس اللغة الإنكليزية. قاموس اللغة الإنجليزية بینه
بینه چه کلمات انگلیسی چیست؟ بینه به معنای انگلیسی. بینه چه در زبان عثمانی بود. بینه به چه معنی است ترکی. واژه نامه انگلیسی عثمانی. فارسی انگلیسی فرهنگ لغت بینه
beyyine ~ بینه güncel sözlüklerde anlamı:
beyyine ::: (a. i. c. : beyyinât) : delil, şahit, tanık, (bkz. : bürhân).
beyyine-i âdile ::: doğru şahit, tanık.
beyyine ::: apaçık, kesin delil.
BEYYiNE ::: Allahü teâlâ, Kur'ân-ı kerîmde meâlen buyuruyor ki:
(Ey Mekkeliler! Bu kitâbı, Kur'ân-ı kerîmi) "Bizden evvel kitap yalnız iki taifeye (yahûdî ve hıristiyanlara) indirildi. Biz ise (konuştuğumuz dilde olmadığından) onu okumaktan gâfilleriz" dememeniz için yâhut; "Bize de kitab indirilseydi, muhakkak onlardan daha fazla hidâyete ererdik" dememeniz içindir. İşte size Rabbinizden (konuştuğunuz dilde) apaçık bir beyyine, bir hidâyet ve bir rahmet gelmiştir. Artık Allahü teâlânın âyetlerini inkâr eden ve onlardan yüz çevirenlerden daha zâlim kimdir?Elbette biz âyetlerimizden yüz çevirenleri, bu kabahatleri sebebiyle şiddetli bir azâb ile cezâlandıracağız. (En'âm sûresi: 156-157)
2. Mûcize.
Kur'ân-ı kerîmde meâlen buyruldu ki:
Semûd (Kavmine) de kardeşleri Sâlih'i (gönderdik). O, dedi ki: "Ey kavmim! Allahü teâlâya ibâdet edin. Sizin O'ndan başka hiç bir ilâhınız yoktur. İşte size, Rabbinizden (benim peygamberliğimi ve sözümün doğruluğunu gösteren) bir beyyine geldi (ki, Allahü teâlânın kudretiyle vâr olan) işte bu devedir. Onu (kendi hâline) bırakın, Allahü teâlânın arzında otlasın. Ona bir fenâlıkla dokunmayın ki, sonra acıklı bir azâba uğrarsınız." (A'râf sûresi: 73)
3. Delil, şâhid.
Tevâtür (yalan üzerinde birleşmeleri aklen mümkün olmayan bir topluluğun verdikleri haber) ile bildirilenlere uymıyan beyyine kabûl olunmaz. (Ali Haydar Efendi)
4. Âdil olan iki erkek veya bir erkek ile iki kadın şâhid.
Beyyine müddeî (dâvâcı) içindir Yemin ise dâvâlıya âittir. (Hadîs-i şerîf-Câmi'us-Sagîr)
Allahü teâlânın hakkı bulunan bir günâhı işliyeni gören kimsenin, bir şâhid yanında ta'zîr (suçluyu sözle azarlama) yapması lâzımdır. Bir müslümana fâsık diyen kimsenin ta'zîr edilmesi; o müslümanın hakkının korunması içindir. Bir kimse, kendini, ta'zîrden kurtarması için beyyine ile sözünü isbât etmesi lâzımdır. (İbni- Âbidîn)
5. Peygamber efendimizin isimlerinden. (Bkz. Beyyine Sûresi)
BEYYiNE ::: Allahü teâlâ, Kur'ân-ı kerîmde meâlen buyuruyor ki:
(Ey Mekkeliler! Bu kitâbı, Kur'ân-ı kerîmi) "Bizden evvel kitap yalnız iki taifeye (yahûdî ve hıristiyanlara) indirildi. Biz ise (konuştuğumuz dilde olmadığından) onu okumaktan gâfilleriz" dememeniz için yâhut; "Bize de kitab indirilseydi, muhakkak onlardan daha fazla hidâyete ererdik" dememeniz içindir. İşte size Rabbinizden (konuştuğunuz dilde) apaçık bir beyyine, bir hidâyet ve bir rahmet gelmiştir. Artık Allahü teâlânın âyetlerini inkâr eden ve onlardan yüz çevirenlerden daha zâlim kimdir?Elbette biz âyetlerimizden yüz çevirenleri, bu kabahatleri sebebiyle şiddetli bir azâb ile cezâlandıracağız. (En'âm sûresi: 156-157)
2. Mûcize.
Kur'ân-ı kerîmde meâlen buyruldu ki:
Semûd (Kavmine) de kardeşleri Sâlih'i (gönderdik). O, dedi ki: "Ey kavmim! Allahü teâlâya ibâdet edin. Sizin O'ndan başka hiç bir ilâhınız yoktur. İşte size, Rabbinizden (benim peygamberliğimi ve sözümün doğruluğunu gösteren) bir beyyine geldi (ki, Allahü teâlânın kudretiyle vâr olan) işte bu devedir. Onu (kendi hâline) bırakın, Allahü teâlânın arzında otlasın. Ona bir fenâlıkla dokunmayın ki, sonra acıklı bir azâba uğrarsınız." (A'râf sûresi: 73)
3. Delil, şâhid.
Tevâtür (yalan üzerinde birleşmeleri aklen mümkün olmayan bir topluluğun verdikleri haber) ile bildirilenlere uymıyan beyyine kabûl olunmaz. (Ali Haydar Efendi)
4. Âdil olan iki erkek veya bir erkek ile iki kadın şâhid.
Beyyine müddeî (dâvâcı) içindir Yemin ise dâvâlıya âittir. (Hadîs-i şerîf-Câmi'us-Sagîr)
Allahü teâlânın hakkı bulunan bir günâhı işliyeni gören kimsenin, bir şâhid yanında ta'zîr (suçluyu sözle azarlama) yapması lâzımdır. Bir müslümana fâsık diyen kimsenin ta'zîr edilmesi; o müslümanın hakkının korunması içindir. Bir kimse, kendini, ta'zîrden kurtarması için beyyine ile sözünü isbât etmesi lâzımdır. (İbni- Âbidîn)
5. Peygamber efendimizin isimlerinden. (Bkz. Beyyine Sûresi)
Beyyine :::
- Bir olayın doğruluğunu ortaya koyabilen yöntem.
- Duruşma sırasında bir düşünceyi gerçekleştirmek için başvurulan belge, kanıt, tutamak, delil.
- tanıt. ~ külfeti: tanıt yükü.
beyyine ::: delil , şahit , kur'an'ın 97. suresi , apaçık , kesin delil , (bak: beyyin)
Beyyine ::: Bir olayın veya işlemin doğruluğunu ortaya koyabilmek için hakimi iknaya yönelik yöntem veya her türlü vasıta ; delil, şahit
Beyyine ::: Bir olayın veya işlemin doğruluğunu ortaya koyabilmek için hakimi iknaya yönelik yöntem veya her türlü vasıta ; delil, şahit
beyyine ::: delil, kanıt
beyyine :::