Çağdaş Sözlük

banka ~ بانقه

Redhouse Sözlüğü - banka ~ بانقه maddesi. Sayfa: 336 - Sira: 23

1880 yılı, Redhouse Türkçe İngilizce sözlüğü banka - بانقه ingilizce anlamı, بانقه - banka osmanlıca ne demek. İngilizce osmanlıca sözlükte بانقه - banka kelimesi nasıl geçiyor. banka osmanlıca nasıl yazılır. banka nedir, banka ne demek arapca yazılışı.

بانقه means in Ottoman Turkish. What does that mean in the Ottoman language بانقه. بانقه attoman turkish I mean, بانقه What is the meaning of the word, what does it mean in turkish بانقه, Ottoman Turkish English Dictionary

بانقه ما هي الكلمات الإنجليزية تعني؟ بانقه تعني باللغة الإنجليزية. بانقه ماذا يعني في اللغة العثمانية. بانقه ماذا يعني التركي. العثماني قاموس اللغة الإنكليزية. قاموس اللغة الإنجليزية بانقه

بانقه چه کلمات انگلیسی چیست؟ بانقه به معنای انگلیسی. بانقه چه در زبان عثمانی بود. بانقه به چه معنی است ترکی. واژه نامه انگلیسی عثمانی. فارسی انگلیسی فرهنگ لغت بانقه

banka ~ بانقه güncel sözlüklerde anlamı:

BANKA ::: İtl. Faizle para alıp veren, kredi, iskonto, kambiyo işlerini gören ticari kuruluş.Faiz dinimizde günahtır. Bankalar dar gelirlilerin paralarını faiz karşılığı toplar, zenginlere daha yüksek faizle verir. Bunlar dar gelirlilerin tasarruf ettikleri paralarla bir iş yeri açar, bir mal üretir ve bu malın fiatına, ödedikleri faizi de ekliyerek paranın asıl sahibine satarlar. Böylece bankada faiz karşılığı para yatıran dar gelirliler, kendi paralarıyla üretilen bu malları satın almakla kendi aldıkları faizden daha fazlasını yani zenginin bankaya ödediği faizi ödemiş olurlar. Hem bankacıyı, hem banka ile iş yapan ticaret erbabını kendi paralarıyla çalışmadan zengin etmiş, fiatlarını yükseltmesine ve dar gelirlilerin zulme uğramasına âlet olmuş olurlar.İslâma uygun olan; iş ortaklığıdır. İş adamı paralarını kullandığı insanları, paraları ölçüsünde işine ortak yapmalı, kârını da zararını da buna göre bölüşmelidir. Böyle olursa hem fiatlar yükselmez, hem de bir kısım insanlar zenginleşirken, diğerleri fakirleşmez.

Banka :::


  1. Faizle para alıp veren, kredi, iskonto, kambiyo işlemleri yapan, kasalarında para, değerli belge, eşya saklayan ve daha başka ekonomik etkinliklerde bulunan kuruluş
    Örnek: Gelen parayı bankaya götürüp yatırırlar. R. N. Güntekin

  2. Bankacılık işleminin yapıldığı yer.

  3. Mevduat kabul eden, kredi açan, ulusal ve uluslararası ödemelerde aracılık, para nakli, senet iskontosu, emanet kabulü vb. hizmetleri sunan, pazarlanabilir menkul değerler gibi finansal aktifleri elinde tutan ve saymaca para yaratan finansal aracı kurum.

banka ::: itl , faizle para alıp veren , kredi , iskonto , kambiyo işlerini gören ticari kuruluş , faiz dinimizde günahtır , bankalar dar gelirlilerin paralarını faiz karşılığı toplar , zenginlere daha yüksek faizle verir , bunlar dar gelirlilerin tasarruf ettikleri paralarla bir iş yeri açar , bir mal üretir ve bu malın fiatına , ödedikleri faizi de ekliyerek paranın asıl sahibine satarlar , böylece bankada faiz karşılığı para yatıran dar gelirliler , kendi paralarıyla üretilen bu malları satın almakla kendi aldıkları faizden daha fazlasını yani zenginin bankaya ödediği faizi ödemiş olurlar , hem bankacıyı , hem banka ile iş yapan ticaret erbabını kendi paralarıyla çalışmadan zengin etmiş , fiatlarını yükseltmesine ve dar gelirlilerin zulme uğramasına alet olmuş olurlar , islama uygun olan; iş ortaklığıdır , iş adamı paralarını kullandığı insanları , paraları ölçüsünde işine ortak yapmalı , karını da zararını da buna göre bölüşmelidir , böyle olursa hem fiatlar yükselmez , hem de bir kısım insanlar zenginleşirken , diğerleri fakirleşmez

BANKA :::

İtl. Faizle para alıp veren, kredi, iskonto, kambiyo işlerini gören ticari kuruluş.Faiz dinimizde günahtır. Bankalar dar gelirlilerin paralarını faiz karşılığı toplar, zenginlere daha yüksek faizle verir. Bunlar dar gelirlilerin tasarruf ettikleri paralarla bir iş yeri açar, bir mal üretir ve bu malın fiatına, ödedikleri faizi de ekliyerek paranın asıl sahibine satarlar. Böylece bankada faiz karşılığı para yatıran dar gelirliler, kendi paralarıyla üretilen bu malları satın almakla kendi aldıkları faizden d